2024’ün Sürdürülebilirlik Trendleri

Sürdürülebilirlik kavramı gün geçtikçe hayatımızın merkezine yerleşmekte.

Hem kişisel hem de iş hayatımıza yaptığımız küçük değişikliklerle dahi nedenli fark yaratabileceğimizin artık farkındayız. Bu durum, bizi toplumsal ve bireysel olarak bilinçli bir şekilde hareket etmeye yönlendiriyor. Ürün seçimlerimizden tüketim alışkanlıklarımıza kadar farkındalığımız önemli ölçüde artmış durumda. Küresel ısınma bilinçlenme ve etik değerlerimiz bizleri daha farkında olmaya itiyor. Gün geçtikçe hayatımıza entegre etmeye başladığımız bu kavramın, 2024 yılında hangi trendleri beraberinde getirdiğini keşfederken bu konuda neler yapabileceğimize de bir göz atalım.

1 - Doğal malzeme kullanımı

Yaşam alanınızda doğal malzemelere yer vermeniz sıcak bir atmosfer yaratmanıza olanak tanırken, ürünlerin kimyasal içermemesi ve üretim sürecinde düşük enerji tüketmesiyle de fark yaratan yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Odalarda yün, pamuk, keten ve ahşap malzemelere yer vererek hem doğaya saygılı bir tutum sergileyecek hem de kendinizi konforlu hissedeceksiniz. Tüm bu avantajlara ek, ufak dokunuşlarla evinizdeki yalıtımı ve akustik performansı da artırmış olacaksınız. Eğer yaşam alanınızda sürdürülebilirlikle ilgili birtakım değişiklikler yapmak istiyorsanız Friluftsliv yazımıza da göz atabilirsiniz.

2 - Elektrikli araçlar

Çevreye zarar verme konusunda en kritik alanlardan biri de ulaşım. Ulaşımın sorumlu olduğu karbon emisyonu oranının %20 civarında olduğunu göz önünde bulunduracak olursak, benzinli araçlardan elektrikliye geçişin de fazlasıyla önemli olduğunu saptayabiliriz. Özellikle metropollerde trafiğin yoğun olmasıyla açığa çıkan karbon salınımını düşününce bu yakıt geçişinin doğaya saygılı bir duruş sergileyeceği söylenebilir.

3 - Klimataryen, vejataeryen ve dahası…

Hayvansal gıdaların üretimi sonucunda havaya karbondioksit, sülfür ve amonyak gibi emisyonlar salınır. Üstelik uygun atık yönetim prosedürlerinin uygulanmaması durumunda da ağır metaller ve hormonlar toprak ve su kirliliğine neden olur. Hayvancılık için gerekli olan geniş alanlarda su kullanımının da büyük bir su israfına neden olduğu düşünüldüğünde pek çok çevre sorununu tetiklediğini görebiliriz. Bu bilinçle birlikte, hayvansal tüketimi azaltmayı teşvik eden pek çok beslenme şekli günümüzde daha yaygın hale geliyor. Vegan ve pesketaryen gibi seçeneklere ek, klimataryen gibi yeni beslenme türlerini (yaşam biçimlerini) de gözlemliyoruz. Özellikle protein gibi önemli besin maddelerinin sağlanması için hayvansal tüketimin gerekliliğini savunanlara karşın, besin filizlendirme gibi bitkisel besinlerin değerlerini ciddi oranda artıran yöntemlere başvurulmaya başlandı. Artık birçok kişi evinde kolayca filizlendirebileceği besinler sayesinde hayvansal gıdaya ihtiyaç duymadığının farkında.

4 - Dijital E-postalar

EcoSend, e-posta pazarlamasında doğaya saygılı yöntemlerden biri olarak karşımıza çıkar. Bu uygulama yenilenebilir enerji kaynağı temelli çalışabilir veya gönderilen her bir e-posta için ağaç dikme gibi çevreye duyarlı taahhütlerde bulunabilir. Günümüzde iş dünyasının teknoloji odaklı yapısı düşünülünce bu yöntemin sadece fark yaratmakla kalmadığını, iş dünyasında diğer şirketleri de bu harekete dair bilinçlendirerek kolektif bir harekete aracı olduğunu da söyleyebiliriz.

5 - Hızlı modaya karşı zamansız parçalar

Moda evleri her sezon trendlere yön verirken, sosyal medyanın etkisiyle pek çok insan tüketmeye teşvik ediliyor. Ancak dikkatin sürdürülebilirlik kavramına çekilmesiyle birlikte zamansızlık kavramı, hızlı tüketimin karşısında yer almaya başladı. Artık yıllarca kullanabileceğimiz, farklı kombinasyonlar sunan parçalara yönelmeye başladık. Tüketmenin sonunun gelmediğinin farkına vardık. Bir yandan da modanın birkaç senede bir kendini tekrar ederek katlandığını da gördük. Moda döngüsünü fark etmemiz de zamansız parçalara yönelmemizi teşvik etmeye başladı. Bu yönelimle daha az tüketmeye doğru bir yol almaya başladık. Bunun yanı sıra, ikinci el kıyafet alıp satmaya veya takas etmeye yönelik uygulamaların da revaçta olduğunu görüyoruz. Tüm bunlar fütursuzca tüketilen kaynaklarda tasarrufa gitmemizi kolaylaştırıyor.